uyğun — sif. 1. Uyar, müvafiq; düz gələn, müvafiq olan, lazımi şəkildə olan, bir şey üçün yararlı olan. Qətibə bu əlaqənin başlanmasını öz məqsədinə uyğun bilirdi. M. S. O.. Dükandan çoxdan bəri arzusunda bulunduğum bir kiçik və uyğun dəstək alıb… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
uygun — sf. 1) Yakışır, yaraşır, mutabık, mütenasip Rıza Efendi de yerine, zamanına ve konusuna uygun hikâyeler vardır. T. Buğra 2) Elverişli, yarar, müsait, muvafık 3) mec. Orantılı, oranlı Birleşik Sözler uygun adım uygun katmanlaşma gerçeğe uygun işe… … Çağatay Osmanlı Sözlük
uygun bulmak — yakışır, yaraşır görmek O zaman da haydutlar rıhtım kapısına daha önce gitmeyi uygun buldular. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
uygun düşmek — yakışmak, yaraşmak, elverişli olmak Umduk, bekledik, düşündük. Hangi şey umduğumuza uygun düştü? Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
uygun gelmek — 1) yakışmak, yaraşmak 2) elverişli olmak 3) uymak Bu, bizim kızın yaradılışının, ablamın koyduğu yeni töreye uygun gelmeyişidir. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
uygun görmek — yakışır, yaraşır görmek, elverişli bulmak İşte Ahmet Kerim, ilk bakışında Ömer Beyefendi nin bu eserini yırtıp sepete atmak üzereyken bu ihtimale dayanarak onun gazeteye konulmasını uygun görmüştü. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
uygun olmak — 1) bağdaşmak Doğru oraya gitmiş olsaydınız herhâlde uygun olurdu. S. F. Abasıyanık 2) sakıncalı görülmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
uygun adım — is., ask., sp. Adım atışta birliği gerektiren grup yürüyüş türü … Çağatay Osmanlı Sözlük
uygun katmanlaşma — is., jeol. Bir katman oluşturan tortuların dümdüz ve birbirine paralel olarak yığılması … Çağatay Osmanlı Sözlük
Bülent Uygun — Bülent Uygun Spielerinformationen Geburtstag 1. August 1971 Geburtsort Sakarya, Türkei Größe 178 cm Position Mittelfeld … Deutsch Wikipedia