kaynak — is., ğı 1) Bir suyun çıktığı yer, kaynarca, pınar, memba, göz Sonra yavaşça kaynağa doğru eğildi. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Bir şeyin çıktığı yer, menşe İnanılır kaynaklardan alınan haberlere göre... 3) Gelir, kazanç, sağlık vb.ni sağlayıcı öge… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Kaynak (Karlıova) — Kaynak Hilfe zu Wappen … Deutsch Wikipedia
kaynak makinesi — is., tek. Kaynak yapımında kullanılan makine … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaynak — kaynamış su, yerden kaynayup çıkan su, punar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaynak kişi — is. Sağlam, güvenilir, doğru bilgiler edinilen kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaynak suyu — is. Kaynağın veya gözenin başında alınan su … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaynak yapmak — 1) iki metal veya yapay parçayı ısı yoluyla birleştirmek 2) mec. sırayı beklemeden başkalarının hakkını alarak mevcut sıranın ön taraflarına girmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaynak hakkı — Hak sahibine, bir başkasının arazisindeki kaynağın sularını almak ve kendi arazisine akıtmak (kullanmak) yetkisi veren bir irtifak hakkı … Hukuk Sözlüğü
Orhan Kaynak — Orhan Kaynak, auch bekannt als Küçük Orhan (* 1. März 1970 in Adana), ist ein ehemaliger türkischer Fußballnationalspieler. Kaynak begann seine professionelle Fußballerkarriere 1987 bei Adanaspor, wo er bis 1990 aktiv war. In der Saison 1991–92… … Deutsch Wikipedia
Sadettin Kaynak — (1895 ndash; 1961) was a prominent composer of Turkish classical music. BiographyBorn in Istanbul, he became a hafiz at a young age. He completed his music education at the Istanbul University. Later, he traveled to south east Anatolia and… … Wikipedia